15
Kasım'da ikincisi çıkacak oyunun incelemesini yapmadan önce hem
oyunun yapısını anlamak hem de iki oyunu karşılaştırabilmek
adına önce bu incelemeyi yazmak istedim. Ubisoft'un 2012 E3
etkinliğinde oyuncularda büyük beklenti oluşturmasıyla Watch
Dogs'a GTA'yı tahtından edebilecek bir oyun gözüyle bakılıyordu
ancak oyunun çıkışı sonrası çok fazla olumsuz eleştiri
yapıldı, oyunun aslında Ubisoft'un bizlere gösterdiği kadar
harika bir oyun olmadığını ve bunun bir pazarlama taktiği
olduğunu söyleyen çok fazla oyuncu vardı. Belki de beklenti bu
kadar üst düzey tutulmasaydı çıktığı dönemde çok daha fazla
ilgi görebilirdi Watch Dogs.
Oyun
Chicago'da geçiyor ve ana karakterimiz olan Aiden Pearce(Kendisi
aynı zamanda bir hacker) bize oyun boyunca eşlik ediyor yani
GTA5'te gördüğümüz birden fazla karakteri yönlendirebilmek gibi
bir durumumuz yok bu oyunda. Ayrıca Ubisoft Aiden'da ana karaktere
yakışır bir imaj yaratmış. Peki Aiden neden hackerlık yapıyor
diye soracak olursanız cevabı çok basit, intikam için... Aiden'ın
amacı saldırıya uğrayan ailesinin ve o saldırıda ölen yeğeni
Lena'nın intikamını alabilmek. Karakterimiz oyunda yalnız da
değil, yeğeni öldükten sonra koruması gereken bir kız kardeşi
ve onun oğlu hikayenin bir diğer ayrıntısı. Aiden intikam
peşinde koşarken aynı zamanda onları da korumak zorunda, bu
yüzden çeşitli sıkıntılarla da mücadele ediyor.

Watch
Dogs çıktığı dönemde grafiksel olarak da çok eleştirildi,
oyunun Ubisoft'un yayınladığı videolardaki kadar güzel
grafiklere sahip olmadığını söyleyenler çoktu ancak ben pek
öyle düşünmüyorum. Oyunu PS4'te oynamış olmama rağmen ve
çıktığı dönemden yaklaşık iki sene sonra oynamış olmama
rağmen beni tatmin etti diyebilirim, eğer sizin üst düzey bir
sisteminiz varsa PC'de oyunun zevkini çok daha iyi çıkarabilirsiniz.
Hele ki bir tekne alıp denize açıldığımda manzaralar beni
gerçekten çok etkiledi, paragrafın hemen altında o sırada
çektiğim bir fotoğrafı görebilirsiniz. İnsanın tekneyle açılıp
uzun uzun o manzarayı seyredesi geliyor açıkçası. Grafiksel
açıdan eleştirebileceğim tek nokta gölgelendirmenin oyun
dünyasına yansıtılmaması. Sokak lambalarından gelen ışık biz
hangi konumda olursak olalım gölgemizi oluşturmuyor. Oyunun ara
videolarında ise bu gölgelendirme mevcut, beni rahatsız eden tek
nokta bu oldu.

Oyunda
bolca zamanımızı alan ana görevlerin dışında bir hayli
eğlenceli yan görevler de bulunuyor, bunlar suçluların trafikte
önlerini keserek onları etkisiz hale getirmemizi amaçlayan
"Criminal Convoy", arabalarla uğraştığımız "Fixer
Contract" ve mekan baskınlarını konu alan "Gang Hideout"
olarak ayrılıyor. Bunun dışında oyunun içinde dolaşırken
haritanın herhangi bir yerinde potansiyel suç bölgesi adında bir
çember oluşuyor ve burda bizden istenen bir suç işlenmeden önce
buna müdahele etmemiz. Eğer kurbana hiç zarar gelmeden bunu
başarabilirsek ekstra exp kazanıyoruz, bunu da yan görevlerden
sayabiliriz. Bu görevleri yaparken kendimi Arrow'daki Oliver Queen
gibi hissediyorum, Aiden'ın ağzını ve burnunu kapattığı bandaj
da sanki bana Oliver'ın taktığı küçük maskeyi hatırlatıyor
izleyenler bilirler...

Aiden'ın
cep telefonundan da bahsetmezsem olmaz tabiiki, belki de silahtan da
daha önemli cep telefonumuz çünkü bir hacker olarak bunu iyi
kullanabildiğimiz takdirde bazı durumlarda tek bir kurşun
sıkmamıza bile gerek kalmadan her şeyi halledebiliyoruz ve bu
cidden çok keyifli oluyor. Herkes orda ne olduğunu anlamaya
çalışırken bizim elimizi kolumuzu sallaya sallaya mekandan
çıkışımız çok ayrı bir keyif. Peki
biz cep telefonumuzu kullanarak neleri hackleyebiliriz ? Açılıp
kapanabilen köprüleri, trafik ışıklarını, asfalttaki
engelleri, güvenlik kameralarını vs birçok şeyi
hackleyebiliyoruz. Aynı zamanda cep telefonumuz bize etrafta
gördüğümüz insanlarla ilgili de bazı bilgileri sağlayabiliyor,
seçtiğimiz insanın adı soyadı, mesleği, banka hesabında ne
kadar parası olduğu, hobileri, o an birisiyle mesajlaşıyorsa o
mesajların içeriği vs tüm bilgileri bize sağlıyor. Seçtiğimiz
insanın banka hesabını hackleyip ATM'den onun parasını
çekebildiğimiz için oyunda para sıkıntısı da çekmiyoruz.
Kişinin mesajlarını okuyup suça yönlelik bir şey görürsek o
an müdahele edebiliyoruz. Herkes sadece ana görevleri yaparak oyunu
oynamak istemiyor, bu bir açık dünya oyunu olduğu için ana
görevlerden daha değerli olan bence ana görevlerin dışındaki bu
ayrıntılar, Watch Dogs bize bu açıdan güzel bir deneyim sunuyor
diyebiliriz.

Watch
Dogs'un beğenmediğim en önemli bölümü haritası oldu, sürekli
kalabalık şehir yüksek binalar sanki hep tekrar ediyormuş
gibiydi, bu beni rahatsız etti diyebilirim. Deniz kıyısındaki
sahiller olsun şehrin diğer bölümleri olsun biraz daha farklı
yaratılabilirdi. GTA5'e göre de en önemli eksiği bence buydu.

Watch
Dogs'un GTA5'le karşılaştırıldığını, çıktığı dönemde
onu tahtta indirebilecek mi diyenler olduğunu söyledik ve ben de
aradan iki sene geçtikten sonra iki oyunu karşılaştırmak adına
satış rakamlarına bakmak istedim. Toplam rakamlara ulaşamasam da
Watch Dogs çıktıktan bir hafta sonra 4 milyon satış rakamını
yakalamış, GTA5 ise çıktığı ilk gün sadece bir milyonun
üzerinde satmış. Burdan iyi bir çıkarım yapamıyoruz ama
GTA5'in Steam'de en çok satanlar listesinde çıktığı günden bu
yana hep en üst sıralarda yer alması her şeyi anlatıyor sanırım.
Belki de Watch Dogs'u apayrı bir oyun olarak görmeli ve bundan
keyif almaya bakmalıyız. Oyunun 15 Kasımda ikincisi çıkacak evet
ve asla bir GTA olamayacak. Belki de bundan sonra çıkacak hiçbir
oyun GTA'yı zirveden indiremeyecek ama Watch Dogs size uzun soluklu
ve keyifli zamanlar yaştacak bundan emin olabilirsiniz.
