Aşırı Doz Deniz İçerir

Bu yaz çok film izledim ama film seçerken nedense deniz tutkum hep baskın geliyor. Filmlerin konularını, diğer insanların filmlerle ilgili yorumlarını izlemeye başlamadan önce her zaman okurum ancak filmin konusunda denizi ve gemileri görürsem beni hemen etkisi altına alıyor. Nasıl oluyor bu bilmiyorum ama insanların çok sıkıldıkları filmleri bile ben sırf deniz olduğu için ya da içinde gemiler olduğu için filmi hayran hayran seyredebiliyorum. Bu yaz izlediklerim arasından en beğendiğim üç tanesini de paylaşmak istedim.

1- The Finest Hours – Zor Saatler (2016)

Gerçek bir hikayeden alıntı olan bu film 18 Şubat 1952'de gerçekleşen sahil güvenlik operasyonunu konu alıyor. İngiltere o tarihte doğu kıyılarını tehdit eden çok şiddetli bir fırtınayla karşı karşıya kalıyor ve bu sırada denizde olan SS Pendleton adlı petrol tankeri bu fırtınayla mücadele etmek zorunda. 30 kişilik mürettebatı bulunan bu gemi hızla sulara gömülüyor ve bu sırada sahil güvenlik ekibi mürettabı kurtarmak için adeta o fırtınanın içine ölüme gönderiliyor. İzlerken yüreğinizin ağzınıza geleceği ve aynı zamanda duygulanacağınız bir film olmuş The Finest Hours. Benim bu yaz izlediğim filmlerde favoriler arasında.


2- Bolgen - The Wave – Dalga (2015)


Konu olarak belki de sıradan denilebilecek ancak bir o kadar da etkileyici bir film olmuş Bolgen. Sıradanlığı konu olarak bir felaketi seçmiş olmasından geliyor ama bu felaketi iyi bir şekilde işlemiş, bu yüzden onu aynı türdeki diğer filmlerden ayırıyor diyebilirim. Gerçeklikten uzaklaştığı birkaç ufak yer gözüme çarpmadı değil ancak bu sizi izlerken rahatsız etmiyor.

Bolgen, Norveç'te dağların eteğine kurulu bir kasaba olan Geiranger'ın dağlardaki hareketlenmeler sebebiyle tsunamiyle karşı karşıya kalışını anlatıyor, film için bu bölgenin seçilmiş olması da orda gerçekten böyle bir durumun yaşanabilecek olmasından kaynaklanıyor.


3- In The Heart of The Sea (2015)


In the Heart of the Sea: The Tragedy of the Whaleship Essex kitabının uyarlaması olan film 1800'lü yıllarda geçiyor. O dönemde sokakların aydınlatılması için İspermeçet balinalarının yağları kullanılırmış daha sonra petrolün keşfiyle beraber bunun kullanımına son verilmiş. Filmi izlemeden önce bana gerçek değilmiş gibi gelmişti ama sonrasında araştırdığımda hem şaşırdım hem inanamadım. Kısacası film yakıt için balina avına çıkan bir grup denizcinin büyük bir balina tarafından saldırıya uğraması sonucu gemilerinin batışını ve sonrasında hayatta kalma mücadelelerini anlatıyor.










Next PostSonraki Kayıt Previous PostÖnceki Kayıt Ana Sayfa

0 yorum:

Yorum Gönder